GEÇİŞLİ FİİLER
The
man painted the house
Adam
evi boyadı.
The
professor explained problem
Profesör
problemi açıkladı.
The
students performed experiment
Öğrenciler
deneyi gerçekleştridi.
The
plants performed their function
Bitkiler
fonksiyonlarını gerçekleştirdi.
The
student translated sentence
Öğrenci
cümleyi tercüme etti.
The
doctor cured his disease
Doktor
onun hastalığını tedavi etti.
The
worker prepared machine
İşci
makineyi onardı.
Madam
Curie discovered radium
Madam
Curie radyumu keşfetti.
The
scientist injected substance
Bilim
adamı maddeyi enjekte etti.
The
members elected president
Üyeler
başkanı seçti.
The
scientist employed this method
Bilim
adamı bu metodu kullandı.
The
professor described this method
Profesör
bu metodu tanımladı.
Scientists
understood problem
Bilim
adamları problemi anladı.
The
specialist cured disease
Uzman
hastalığı tedavi etti.
The
scientist estiminated substance
Bilim
adamı maddeyi tahmin etti.
The
workers used raw materials
İşçiler
ham maddeleri kullandı.
The
student measured volume
Öğrenci
hacmi ölçtü.
The
workers divided the work
İşçiler
iş bölümü yaptı.
The
doctors treated disease
Doktorlar
hastalığı tedavi etti.
The
plant absorbed water
Bitkiler
suyu emdi.
Edison
invented electric bulb
Edison
Elektrik ampulünü icat etti.
Ergative
verb, Ergatif fiiller
İngilizcede
3 nolu ana yapıda, standart kurulumda insan dışı şeyler veya canlılar
insanların yaptığı eylemlerin öznesi olarak (öncelikle) kullanılmaz. Fakat
Türkçede bu tür öznelerin bu tür fiillerle kullanıldığı görülmektedir. Örneğin
Türkçede;
Otomobil
durdu.
Yemek
pişiyor.
Şeklinde
cümleler kurulabilmesine rağmen İngilizcede (öncelikle) otomobil durmaz,
durdurulur veya bir başkası otomobili durdurur. Yemek pişmez, pişirilir veya
bir başkası yemeği pişirir. Ergatif kullanım İngilizcede bu standart dışı
durumun standardize edilmesi ve cümlenin Türkçedeki gibi kurulmasıdır. Ergatif
kelimesinin Türkçe karşılığı yoktur. Teorik olarak aynı fiil veya eylem söz
konusu olduğunda fiilin geçişli kullanım anlamında kullanıldığında aldığı nesne
geçişsiz kullanım anlamında kullanıldığında aynı fiili öznesi olabiliyorsa
sırasıyla bu duruma ve bu durumu oluşturan fiillere ergatiflik durumu ve
ergatif fiiller ismi verilir.
Otomobil
durdu. Yemek pişiyor.
She stoped this the car
S V2 O
He is cooking the food
S Ving O
The car stopped
O
V2
The food is cooking
S V2
Ditransitive
= double transitive verb = çift geçişli fiiller
İngilizcede
100’e yakın edat vardır. 3 nolu ana yapıda genel formülasyon;
Subject
+ Verb +
Object + Complement
şeklindedir.
Buna göre yukarıdaki edatlar arasında tümlecine to veya for edatlarından birini
aldıran fiiller sonuç anlam aynı olacak şekilde 2. Bir cümle versiyonu ikame
bir model olarak oluşturur. Buna göre 1. Versiyondan 2. Versiyona geçişte bütün
öge ve unsurlar (ikisi dışında) aynı kalır. Değişim sadece nesne ve tümleç
unsurları arasında gerçekleştirilir. Buna göre 1. Versiyondaki tümleç 2.
Versiyonu (nesnelerin hiçbir ek alamaması genel özelliğine göre) nesne konumuna
önündeki edat kaybederek gelirken 1. Konumdaki nesne 2. konumda tümleç konumuna aynı şekilde gider. Sonuç
anlam değişmez, aynı kalır. Bu durumu oluşturan fiillere çift geçişli fiiller
ismi verilir.
to
S V O1 for C1
S V O2 C2
To
give something to somebody
V2 O C
I gave her a
present
To
buy something for somebody
I bought a car for her
V2 O C
I bought her a car
To
Verb something to something
Somebody
for
somebody
(Yukarıdaki
genel formüldür. Buna uyan fiiller çift geçişli, uymayanlar değil)
SINAV
1-)
Diğer hastaneden gelen doktorlar onun kan hastalığını tedavi etmiş oluyordu.
Other,
hospital, doctor, his/her, blood, disease, to treat -ed
Doctors
from other hospital had been treating her disease of blood
2-)
Komite üyeleri bu derneğin başkanını seçiyor olacak.
Committee,
member, this, society, president, to elect -ed
Members
of committee will be electing president of this society
3-)
Dünyanın her yerinden gelen bilim adamları bu çalışma yöntemini kullanıyor
olacak.
World,
all over (x = x’in her yeri) sıfat, scientist, this,
working, method, to employ -ed
Scientists
from all over the world will be employing this method of working
4-)
Bu araştırma projesindeki işçiler son deneylerin raporlarını henüz elde
etmemişti.
This,
research, project, worker, last, experiment, report, yet, to obtain -ed
Workers
in this project of research had not yet obtained reports of last experiments
5-)
İki hastaneden gelen doktorlar dokuların bu hastalığını tedavi ediyor olacak.
Two,
hospital, doctor, tissue, this, disease, to treat -ed
Doctors
from two hospitals will be treating this disease of tissues.
6-)
Mısır’da bulunan krallar vadisindeki kazılar çok değerli eşyaları ortaya
çıkarmıştı.
Egypt,
king, valley, excavation, x of great value (çok değerli x), object, to reveal
-ed
Excavations
in valley of kings in Egypt had revealed objects of great value.
7-)
Bu makinenin en üstündeki filtre atmosferdeki tozu toplayacak.
This,
machine, top (en üst), filter, atmosphere, dust, to collect -ed
Filter
in top of this machine will collect dust in the atmosphere.
8-)
Bu sözleşmedeki şartlar fabrikadaki işçiler için birçok güçlük meydana
getirmişti.
This,
contract, condition, factory, worker, many, difficulty, to create -d
Conditions
in this contract had created many difficulties for workers in factory.
9-)
Bu fabrikadaki çalışma koşulları fabrikadaki işçilerin yaşamlarını tehlikeye
sokuyordu.
This,
factory, working, condition, factory, worker, life/lives, to endanger -ed
Conditions
of working in this factory were endangering lives of workers in factory.
10-)
Bu fabrikanın yöneticisi sözleşmedeki şartları red etti.
This,
factory, manager, contract, condition, to refuse -d
Manager
of this factory refused conditions in contract.
11-)
Cihazın bu parçası atmosferdeki tozu filtre edecek.
Apparatus,
this, part, atmosphere, dust, to filter -ed
This
part of apparatus will filter dust in the atmosphere.