25 Kasım 2019 Pazartesi

İngilizce 4. Ders


naun        +       prepositional phrase


Edat takımı;
İngilizceden Türkçeye, Türkçeden İngilizceye bir edat takımı kurarken genel olarak doğrudan sondan başa doğru geliriz. İngilizceden Türkçeye bir edat takımı kurarken bu genel yol bir tek spesifik yol olarak karşımıza çıkar yani İngilizce Türkçe bir edat takımı kurarken doğrudan sondan başa doğru geliriz. Türkçe İngilizce bir edat takımı kurarken ise Türkçedeki edat takımının ters simetriğini alıp sondan başa doğru gelmek veya Türkçedeki edat takımının son vurgusuna soru sorarak İngilizce baştan sona doğru gideriz. Edat takımları cümle değil cümle parçalarıdır.

The workers in the factories                                       (fabrikadaki işçiler)
                X                       y
The statement in newspaper                                     (gazetedeki ifade)
                X                       y
Papers on my table                                                        (masamdaki kağıtlar)

Unemployment in cotton industry                           (pamuk endüstrisindeki işsizlik)

İngilizcede iki kelime tamlama (sıfat veya isim tamlaması) oluşturursa iki kelime arasına başta çoğulluk olmak üzere hiçbir ek veya ibare getirilemez. Kalıp kullanımları bu durumun istisnasıdır.

newspaper, photograph              isim + edat + isim

photograph in newspaper                                          (gazetedeki fotoğraf)

the difference between results                                (sonuçlar arasındaki fark)
(between edat kullanımıdır. arasına, arasında, arasındaki anlamına gelir)

Molecules in liquid                                                         (sıvıdaki moleküller)

The policiy of goverment                                            (hükümet politikası)       y x
                                                                                               (hükümetin politikası)   y’nin x

The book about Türkiye                                               (Türkiye hakkında kitap)

Goverment by the people                                           (halk tarafından yönetim)

                X             by           y             (tarafından, ile, -la, -le, vasıtasıyla, aracılığıyla)







İngilizcede (people) kelimesi kendisine özgü anlamı ve kullanımı olan kelimelerdendir. Başlıca iki anlamı ve kullanımı vardır.

1. Anlamı; insanlar,
İnsanlar anlamında kullanıldığında kullanım anlam zaten çoğul olduğundan bu anlamında kullanılırken hiçbir ek almaz ve (people) olur.

2. Anlamı; halk
Halk anlamında kullanıldığında ise halklar şeklinde çoğul bir kullanım anlamı da olduğundan bu anlamında kullanılırken son harfine göre (s) son ekini alıp (peoples) olur. Sadece halk anlamında kullanıldığında hiçbir ek almaz ve (people) olur.

People kelimesi çoğul eki aldığı her durumda insanlar anlamı dışında bir anlamda kullanılmış demektir.
                                               
people         
                                                                                  
                                                                       halk;      people
insanlar; people                                              halklar; peoples
                                                                      
the examination of doctor                                          (doktor muayenesi)

damage (to) the head                                                   (başa olan hasar)
                                              
                                               (-e, -a, -eye, -aya, olan)

ideas in this chapter                                                      (bu bölümdeki fikirler)

the heat in the metal                                                    (metaldeki ısı)

the cure for this disease                                              (bu hastalık için tedavi)

injection under the skin                                               (deri altına enjeksiyon)

preoaration for an examination                               (Bu sınav için hazırlık)

employment in factories                                             (fabrikalardaki istihdam)

a substance in blood                                                     (kandaki bir madde)

the distance from this point                                       (bu noktadan uzaklık)

water under ground                                                      (yer altındaki su)

the situation in America                                              (Amerika’daki durum)
Glossary;

chapter                                 : bölüm
damage                               : hasar
difference                          : fark
disease                                : hastalık
employment                     : istihdam
head                                     : kafa
examination                      : sınav, muayene
idea                                       : fikir
injection                              : enjeksiyon
point                                     : nokta
policiy                                   : politika
distance                              : uzaklık
preparation                       : hazırlık
situation                              : durum
skin                                       . deri, cilt
statement                          : beyan, ifade
substance                           : madde
industry                               : endüstri
photograph                       : fotoğraf
cotton                                  : pamuk
between                             : arasında
cure                                      : tedavi
blood                                    : kan
point                                     : nokta


bu verilerdeki hataların sebepleriyle ilgili                              (this, data, mistake, reason)
about reasons of mistakes in these data

maliyet analizlerinin sonuçlarının                                             (cost, analysis/analyses, result)
of results of analyses of cost

İngilizcede sıfat ve isim tamlaması kurulumlarının oluşturulması;

1-      Sıfat tamlaması;
İngilizcede sıfat tamlaması oluşturan %100’lük bir tek yol vardır. Türkçedeki gibidir. Türkçede nasıl bir sıfat bir ismi niteleyecek şekilde kullanılıyorsa İngilizcede de aynı şekilde kullanılır.
İngilizcede sayılabilen çokluk veya bilinen birden fazlalığı gösterir şekildeki sıfat kullanımları niteledikleri isimleri çoğul yapar.

İki kitap                : two boks
Birçok kitap        : many boks

2-      İsim tamlaması;
İngilizcede isim tamlaması oluşturulmasının birbirini %100 sağlayan kendileri de %100’lük iki yolu vardır

a-       Türkçedeki gibi (isim + isim) şeklinde kelimeler arka arkaya şeklindeki kurulumdur. Bu yol hem Türkçede hem İngilizcede yer almasına rağmen İngilizcede alışıldık olmayan (unusualy) bir kurulum şeklidir. Ancak kalıp kullanımlarında bu şekilde ifade edilir. Pamuk endüstrisi, çelik endüstrisi gibi.

Maliyet analizi   : cost anlysis

b-      İngilizcede isim tamlaması oluşturmanın ikinci şekli birinci şekildeki iki ismin yer değiştirip aralarına (of) edatının yerleştirildiği yapısal, gramatik ve anlamsal olarak %100 değişime uğramış (of) lu bir edat takımı kurulumudur. Burada Türkçeden İngilizceye kurulumda birinci şekilden ikinci şekle geçerken iki kelime arasında (birinci şekil üzerinde) İngilizce 8of) edatının karşılığı olan (in, ın veya nin, nın) marjı veya aralığı açılır.

Maliyet analizi   : anlysis of cost

Bu kanunların uygulanmasıyla ilgili tasarılar                        (this/these, law, application, bill)             
Bills about application of these laws

Bu hastalığın yayılmasıyla ilgili endişelerin sebepleri       (this/these, disease, spread, concern, reason)
Reason of concerns about spread of this disease

Bu fabrikalardaki işçilerin sağlıklarıyla ilgili bu sorunlar   (factory, worker, healt, problem)
These problems about healts of workers in these factories

Millet meclisindeki vekillerin görüşlerindeki bu hatalar  (national assembly, deputy, opinion)
These mistakes in opinions of deputies in national assembly
İngilizcede de, da, deki, daki veya içindelik anlamlarında bir bina ile ilgili kullanımlarda özel bir durum;

İngilizcede bir bina eğer fiziksel görünümü ile bir bina olarak ele alınıyorsa (de, da, deki, daki) veya içindelik anlamında (in) edatı, bina eğer bir kamu binası veya kamuya açık bir yer olarak ele alınıyorsa aynı anlamlarda (at) edatı kullanılır.

bu maliyet analizleriyle ilgili verilerin sonuçlarından        (cost, analysis, data, result)
from results of data about these analyses of cost

İngilizcede içinde kısmi isim tamlaması (birden fazla isim) bulunan sıfat tamlamalarını oluşturmanın birbirini %100 sağlayan kendileri de %100’lük iki yolu vardır.

1-      Türkçedeki gibi kelimeler arka arkaya şeklinde kurulum
2-      Kurulumunda ne kadar sıfat (lar) varsa olduğu yerde kalır. Kısmi isim tamlamasında kelimeler yer değiştirip aralarına (of) edatı getirilir. Sonuç anlam değişmez aynı kalır.

bu kitabın sonundaki bu özetlerle ilgili                                   (this/these, end, summary)
about these summaries at the end of this book

farklı gözlemlerin sonuçları ile ilgili bu farklı açıklamalar (different, observation, result, this, explanation)
these different explanations about results of different observation

sanat eserleriyle ilgili açıklamaların bu özetlerindeki       (art, work, explanation, summary)
in these summaries of explanations about works of art

devlet politikalarındaki hatalı görüşler hakkındaki bu yazılar (state, policy, false, opinion, writing)
these writings about false opinions in the policies of state

otomobil ithalatındaki bu artışların etkilerinin                    (car, import, this, increase, effect)
of effects of these increases in import of car

gezegenlerin yörüngelerindeki bu sapmaların hesaplanması (planet, path, this, deviation, calculation)
calculation of these deviations in paths of planets

bu depremlerin sonuçlarıyla ilgili bu bakanların açıklamaları (earthquake, result, minister, explanation)
explanations of these miniters about results of these eartquakes

bütçedeki bu açıklarla ilgili açıklamaların sonuçlarından (budget, this, deficit, explanation, result)
from results of explanations about these deficits in butget

buğday stoklarındaki bu azalmalarla ilgili raporların özetlerinden (wheat, supply, decrease, report, summary)
from summaries of reports about these decreases in supplies of wheat

savaş silahlarının satışlarıyla ilgili bu yaptırımların sonucu (war, weapon, sale, this, sanction, result)
result of these sanctions about sales of weapons of war
Glossary;
mistake                                : hata
reason                                 : sebep
analysis                                : analiz
cost                                       : maliyet
law                                        : kanun
application                         : uygulama
bill                                          : tasarı
spread                                 : yayılma
concern                               : endişe
healt                                     : sağlık
national assembly           : millet meclisi
deputy                                 : vekil
opinion                                : görüş
art                                          : sanat
explanation                       : açıklama
false                                      : yanlış, hatalı
state                                     : devlet
policy                                    : politika
writing                                 : yazı
import                                  : ithalat
increase                              : artış, artma
decrease                             : azalış, azalma
effect                                   : etki
planet                                  : gezegen
path                                      : yörünge
deviation                            : sapma
calculation                          : hesaplama
earthquake                        : deprem
minister                               : bakan
budget                                 : bütçe
deficit                                   : açık
wheat                                  : buğday
supply                                  : arz, stok, kaynak
weapon                               : silah
sale                                       : satış
sanction                              : yaptırım
area                                      : bölge
income                                : gelir
distribution                        : dağılım, dağıtım
research                              : araştırma
importance                        : önem
working                               : çalışma
condition                            : koşul
ÖDEV

1-      bu bölgelerdeki gelir dağılımlarıyla ilgili bu araştırmaların sonuçları hakkında
(area, income, distribution, research, result)
about results of these researches about distributions of income in these areas

2-      hastalıkların bu sebepleriyle ilgili araştırmaların sonuçlarından
(disease, reason, research, result)  
from results of researches about these reasons of disease

3-      doktorların sayılarındaki bu azalmalar hakkındaki bu raporlar
(doctor, number, decrease, report)
these reports about these decreases in numbers of doctors

4-      otomobil satışlarıyla ilgili devlet desteğinin önemi hakkında
(car, sale, state, support, importance)
about importance of support of state about sales of car

5-      bu fabrikalardaki bu işçilerin çalışma koşullarıyla ilgili
(factory, worker, working, condition)
about conditions of working of these workers in these factories

Hiç yorum yok:

Habitat Fragmentation

R e s ea r c h e rs   in   the   fi e ld   of   c ons e r v a tion   biolo g y   who   stu d y   f a c tors   su c h   a s   urb a n d e v e...