The atmosphere is dense (Atmosfer yoğundur.)
High density : HD (Yüksek yoğunluk)
Duble densitiy : DD (Çift yoğunluk)
The argument is illogical (Argüman
mantıksızdır)
İngilizcede (-al) son eki olumsuz veya sıfatlaştırıcı
son eklerden, (il-) ön eki olumsuz ve/veya sıfatlaştırıcı ön eklerdendir.
The belief mistake(n) (İnanç hatalıdır)
İngilizcede (-n) son eki sıfatlaştırıcı son
eklerdendir.
The
circumstances are difficult (Koşullar zordur)
(şart,
koşul, durum)
The result is doubt(ful) (Sonuç şüphelidir)
İngilizcede (-ful) son eki olumlu veya sıfatlaştırıcı son eklerdendir.
Heredity is
important (Kalıtım önemlidir)
The accident
was serius (Kaza ağırdı)
The results
are important (Sonuçlar önemlidir)
The
improvement was gradual (İlerleme yavaştı)
The
punishment is serious (Ceza ağırdır)
The author is fam(ous) (Yazar ünlüdür)
İngilizcede (-ous) son eki sıfatlaştırıcı son eklerdendir
The
experiment is successful (Deney başarılıdır)
Phosphorus
is poisonous (Fosfor zehirlidir)
The method is successful ( Yöntem başarılıdır)
(sıfatlaştırıcı son ek kaldırılırsa success isim olduğundan isim+isim’de
the ve boşluk yanyana gelmez)
Glossary;
accident :
kaza
argument :
argüman
atmosphere : atmosfer
belief : inanç
circumstance : şart, koşul, durum
dense : yoğun
difficult : zor
illogical : mantıksız
improvement : gelişme, ilerleme, düzelme,
iyileşme
increase : artış
logical : mantıklı
method :
yöntem
mistaken : hatalı
phosphorus : fosfor
serious : ciddi
successful : başarılı
result : sonuç
doubtful : şüpheli
heredity : kalıtım
grodual : yavaşlayan
(kademeli)
famous : ünlü
(Tanımlanan)
was, were (Sıfat) isim
İngilizcede a/an (x) (y) şeklinde bir alt yapısal özellik olsun. Burada
(x) ve (y) birer kelime ve ikisi birlikte bir tamlama (sıfat veya isim
tamlaması) oluşturmak üzere (a) veya (an) artikellerinden biri (uygun olanı) (x)
(y) tamlamasının (x) kelimesine göre veya 1. Kelimeye göre aldığı artikel
olsun. Burada (y) kelimesi yapısal, gramatik veya anlamsal olarak daima isim, (x)’in
sıfat olduğu durumda üstteki tamlama Türkçe söylem veya ifadesi (x bir y)’dir.
x’in isim olduğu durumda ise üstteki tamlamanın türkçe ifadesi (bir x y)
şeklindedir.

A
x’in sıfat
olduğudur.(sıfat tamlaması) x’in isim
olduğudur (isim tamlaması)
x
bir y bir
x y
Dikkat edersek Türkçe karşılığı bir kelimesi olan bu şekildeki
kurulumlarda x bir y söylemi
Türkçede sıfat tamlaması, bir x y
söylemi Türkçede isim tamlaması karşılığıdır. Türkçede bu şekildeki kurulumda
sıfat ve isim tamlamalarının fiziksel formu veya görünümü birbirinden farklı
olmasına rağmen İngilizcede her ikisi de aynı form veya görüntü üzerine
kuruludur. Buna göre Türkçe İngilizce kurulumunda x bir y söylemine sahip bir sıfat tamlamasını da, bir x y söylemine sahip bir isim
tamlamasını da İngilizcede a/an xy
şeklinde kurarız.
The student is an english doctor (Öğrenci İngiliz bir doktordur)
(x) (y)
The man is a turkish profesör (Adam türk bir profesördür)
The building is a modern hospital (Bina
modern bir hastanedir)
The book is a french dictionary (Kitap
Fransızca bir sözlüktür)
The statement is an interesting confession (İfade ilginç bir itiraftır)
The paper is a reliable guarantee (Kâğıt
güvenilir bir garantidir)
The experiment is a successful test (Deney
başarılı bir testtir)
Chapter is a short summary (Bölüm
kısa bir özettir)
The lesson is an easy preparation (Ders
kolay bir hazırlıktır)
The experiement is an unexpected success (Deney beklenmedik bir başarıdır)
Bacteria are living organisms (Bakteriler
yaşayan organizmalardır)
Gold is a precious metal (Altın
değerli bir metaldir)
Oxygen is a nonmetallic element (Oksijen metalik
olmayan bir elementtir)
İngilizcede (-lic) son eki benzer veya gibi anlamında
son ektir. (non-) ön ekide olumsuz ön eklerdendir.
Phosphorus is a poisonous element (Fosfor
zehirli bir elementtir)
Water is a colourless liquid (Su renksiz bir sıvıdır)
İngilizcede (-less) son eki olumsuz ve veya
sıfatlaştırıcı son eklerdendir.
Hydrogen is a colourless gas (Hidrojen
renksiz bir sıvıdır)
Tungsten is a rare element (Tungsten
nadir bi elementtir)
bacteria :
bakteriler
chapter :
bölüm
colourless :
renksiz
dictionary :
szölük
confession :
itiraf
experimenet :
deney
gold :
altın
guarantee :
altın
interesting :
ilginç
living :
yaşayan
liquid :
sıvı
phosphorus :
fosfor
poisonous :
zehirli
precious :
değerli
preparation :
hazırlık
rare :
nadir
reible :
güvenilir
statiment :
ifade
success :
başarı
successful :
başarılı
summary :
özet
unespected :
umulmadık
The identified + am,
is, are + prepositional phrase
(Tanımlanan) was, were (edat takımı)
Kelimeler arasında yer, zaman, oluş, nitelik veya nicelik olarak
bağlantı kuran kelime veya eklere edat denir.
Edat takımı;
İngilizceden Türkçeye, Türkçeden İngilizceye bir edat takımı kurarken
genel olarak doğrudan sondan başa doğru geliriz. İngilizceden Türkçeye bir edat
takımı kurarken bu genel yol bir tek spesifik yol olarak karşımıza çıkar yani
İngilizce Türkçe bir edat takımı kurarken doğrudan sondan başa doğru geliriz.
Türkçe İngilizce bir edat takımı kurarken ise Türkçedeki edat takımının ters
simetriğini alıp sondan başa doğru gelmek veya Türkçedeki edat takımının son
vurgusuna soru sorarak İngilizce baştan sona doğru gitmek şeklinde birbirini
%100 sağlayan kendileri de %100’lük 2 yol vardır.
The student is (in) the train (Öğrenci trendedir.)
-
de, da (olan, bulunan)
-
deki, daki (olan,
bulunan)
-
içinde (olan,
bulunan)
-
içindeki (olan,
bulunan)
(in) edatı
standart kullanımda çok büyük sınırlı veya sınırsız olanların anlatımında
kullanılır. Subjektif veya özel kullanımda çok küçük
sınırlı olanların anlatımında da kullanılır. Anlamlarının hepsi içindelik
anlamına gönderme yapar veya o anlamda kullanılır.
-
de, da (olan,
bulunan)
-
deki, daki (olan,
bulunan)
(at) edatı standart kullanımda (in) edatının standart kullanımına göre
daha küçük sınırlı alanların anlatımında kullanılır. Subjektif veya özel
kullanımda baş son, aşama, basamak, safha gibi soyut durumların anlatılmasında
kullanılır. Anlamlarının hepsi de, da, deki, daki anlamlarına atıfta bulunur.
The
explanation is (at) the end (Açıklama
sondadır)
The machine
is (in) the factory (Makine
fabrikadadır)
Substance is
(in) the test tube (Madde
test tüpündedir)
Türkçedeki bir edat takımını edat takımı yapan 2 asal unsur vardır. 1.
Asal unsur edat takımına ismini veren edat asal unsurudur. 2 asal unsur kelime
veya kelime grubu şeklinde isim veya isim formu maksimum zamir kullanımıdır.
Bir edat sol veya sağ tarafına isim veya zamir dışında hiçbir gramatik forrmu
tek başına asal unsur olarak (asla, kesinlikle) alamaz.
The answer is in the bank (Cevap
kitaptadır)
(naun) (pre+naun) (in
of bank kullanımı kesinlikle yanlıştır)
İngilizcede
2 edat, edat kullanımı olarak asla yan yana getirilemez.
The shop is (on) the corner (Dükkan köşededir)
-
de, da (ki)
-
üzerinde (ki)
(on) edatı standart kullanımda fiziksel temas durumlarının
anlatılmasında ve/veya kesin yer bildiren olarak kullanılır. Subjektif veya
özel kullanımında about edatıyla
aynı konbinasyonel anlamında hakkında veya hakkındaki anlamlarında kullanılır.
Anlamlarının hepsi (standart anlamlarında) üzerindeki anlamına gönderme yapar.
x y z y
= on the corner
y y y z z
= at the corner
köşe
The building
is (in) the other side (Bina
diğer taraftadır)
The test
tubes are on my table (Test
tüpleri masamdadır)
My : benim (1. Tekil)
Your : senin (2.
Tekil)
His : onun (erkek) (3. Tekil)
Her : onun (kadın) (3. Tekil)
its : onun (cinsiyeti belli olmayan)
our : bizim (1.
Çoğul)
your : sizin (2.
Çoğul)
their : onların (3.
Çoğul)
Summary is
at the end (Özet
sondadır)
Papers are
on my table (Kağıtlar
masamdadır)
Buildings
are (in) centre (Binalar
merkezdedir)
(on)
(at)
Worker are
(in) the factory (İşçiler
fabrikadadır)
(at)
The chapters
are at the end (Bölümler
sonundadır)
The
factories are outside town (Fabrikalar
şehir dışındadır)
The substances
are in the liquid (Maddeler
sıvıdadır)
The liquids
are in the test tubes (Sıvılar
test tüplerindedir)
İngilizcede 2 kelimeden oluşan tekli bileşik isim kullanımları çoğul
yapılacaksa çoğulluk 2. kelimenin sonuna son harfine göre (% 90 genel çoğulluğa
göre) verilir. Kalıp kullanımları bu durumun istisnasıdır.
The reports are (from) the employers (Raporlar işverenlerdendir)
-
-den, -dan
-
-den, -dan olan
-
-den, -dan gelen
The answers
are on this paper (Cevaplar
kağıttadır)
Türkçede bir işaret sıfatı önünde nitelediği kelime, tekil olduğu
durumda da, çoğul olduğu durumda da tekil form veya görüntü üzerine kurulu
olmasına rağmen İngilizcede bir işaret sıfatı önündeki nitelediği kelime tekil
olduğunda tekil, çoğul olduğu durumda çoğul form veya görüntü üzerine kurulur.
Buna göre;
(o) veya
(şu) anlamında önündeki nitelediği kelimenin tekilliğine göre that, çoğulluğuna göre those
İngilizcede
işaret sıfatı olarak kullanılırlar.
Bu : this (tekil), these (çoğul)
O, şu : that (tekil), those (çoğul)
The
statements are in this report (İfadeler
bu rapordadır)
In this report (bu raporda) (çok sayfalı tek rapor)
On this report (bu raporda) (tek sayfalı tek rapor)
In these rreports (bu raporlarda) (çok sayfalı birden fazla
rapor)
On these reports (bu raporlarda) (tek sayfalı birden fazla
rapor)
The bacteria
are in the tissue (bakteriler
dokudaır)
Lime is in
the soil (Kireç
topraktadır)
Glossary;
bacteria : bakteriler
chapter :
bölüm
end : son
explanation : açıklama
factory : fabrika
lime : kireç
liquid : sıvı
other : diğer
outside :
dışında
report : rapor
statement : ifade
soil :
toprak
substance : madde
summary : özet
test tube : test tüpü
tissue : doku
preposition : edat
employer : işveren
answer :
cevap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder