25 Kasım 2019 Pazartesi

İngilizce 3. Ders




The atmosphere is dense                                 (Atmosfer yoğundur.)

High density      : HD                                       (Yüksek yoğunluk)
Duble densitiy  : DD                                       (Çift yoğunluk)

The argument is illogical                              (Argüman mantıksızdır)
İngilizcede (-al) son eki olumsuz veya sıfatlaştırıcı son eklerden, (il-) ön eki olumsuz ve/veya sıfatlaştırıcı ön eklerdendir.

The belief mistake(n)                                    (İnanç hatalıdır)
İngilizcede (-n) son eki sıfatlaştırıcı son eklerdendir.


The circumstances are difficult                  (Koşullar zordur)
(şart, koşul, durum)

The result is doubt(ful)                                 (Sonuç şüphelidir)
İngilizcede (-ful) son eki olumlu veya sıfatlaştırıcı son eklerdendir.

Heredity is important                                    (Kalıtım önemlidir)

The accident was serius                                (Kaza ağırdı)

The results are important                            (Sonuçlar önemlidir)

The increase was gradual                             (Artış yavaştır)

The improvement was gradual                  (İlerleme yavaştı)

The punishment is serious                           (Ceza ağırdır)

The author is fam(ous)                                 (Yazar ünlüdür)
İngilizcede (-ous) son eki sıfatlaştırıcı son eklerdendir

The experiment is successful                     (Deney başarılıdır)

Phosphorus is poisonous                             (Fosfor zehirlidir)

The method is successful             (              Yöntem başarılıdır)
(sıfatlaştırıcı son ek kaldırılırsa success isim olduğundan isim+isim’de the ve boşluk yanyana gelmez)


Glossary;

accident                              : kaza
argument                           : argüman
atmosphere                      : atmosfer
belief                                    : inanç
circumstance                     : şart, koşul, durum
dense                                   : yoğun
difficult                                : zor
illogical                                 : mantıksız
improvement                   : gelişme, ilerleme, düzelme, iyileşme
increase                              : artış
logical                                   : mantıklı
method                                               : yöntem
mistaken                             : hatalı
phosphorus                       : fosfor
serious                                 : ciddi
successful                           : başarılı
result                                    : sonuç
doubtful                              : şüpheli
heredity                              : kalıtım
grodual                                : yavaşlayan (kademeli)
famous                                : ünlü




                   (Tanımlanan)                    was, were                     (Sıfat)                       isim

İngilizcede a/an  (x) (y) şeklinde bir alt yapısal özellik olsun. Burada (x) ve (y) birer kelime ve ikisi birlikte bir tamlama (sıfat veya isim tamlaması) oluşturmak üzere (a) veya (an) artikellerinden biri (uygun olanı) (x) (y) tamlamasının (x) kelimesine göre veya 1. Kelimeye göre aldığı artikel olsun. Burada (y) kelimesi yapısal, gramatik veya anlamsal olarak daima isim, (x)’in sıfat olduğu durumda üstteki tamlama Türkçe söylem veya ifadesi (x bir y)’dir. x’in isim olduğu durumda ise üstteki tamlamanın türkçe ifadesi (bir x y) şeklindedir.

                                                                                   Y
a/an   x    y                           G                     % 100 isim
                                                                                   A

x’in sıfat olduğudur.(sıfat tamlaması)     x’in isim olduğudur (isim tamlaması)
            x bir y                                                             bir x y

Dikkat edersek Türkçe karşılığı bir kelimesi olan bu şekildeki kurulumlarda x bir y söylemi Türkçede sıfat tamlaması, bir x y söylemi Türkçede isim tamlaması karşılığıdır. Türkçede bu şekildeki kurulumda sıfat ve isim tamlamalarının fiziksel formu veya görünümü birbirinden farklı olmasına rağmen İngilizcede her ikisi de aynı form veya görüntü üzerine kuruludur. Buna göre Türkçe İngilizce kurulumunda x bir y söylemine sahip bir sıfat tamlamasını da, bir x y söylemine sahip bir isim tamlamasını da İngilizcede a/an xy şeklinde kurarız.

The student is an english doctor                               (Öğrenci İngiliz bir doktordur)
                                     (x)          (y)

The man is a turkish profesör                                    (Adam türk bir profesördür)

The building is a modern hospital                            (Bina modern bir hastanedir)

The book is a french dictionary                                 (Kitap Fransızca bir sözlüktür)

The statement is an interesting confession         (İfade ilginç bir itiraftır)

The paper is a reliable guarantee                            (Kâğıt güvenilir bir garantidir)

The experiment is a successful test                         (Deney başarılı bir testtir)

Chapter is a short summary                                       (Bölüm kısa bir özettir)

The lesson is an easy preparation                            (Ders kolay bir hazırlıktır)

The experiement is an unexpected success         (Deney beklenmedik bir başarıdır)

Bacteria are living organisms                                     (Bakteriler yaşayan organizmalardır)

Gold is a precious metal                                              (Altın değerli bir metaldir)

Oxygen is a nonmetallic element                             (Oksijen metalik olmayan bir elementtir)
İngilizcede (-lic) son eki benzer veya gibi anlamında son ektir. (non-) ön ekide olumsuz ön eklerdendir.

Phosphorus is a poisonous element                       (Fosfor zehirli bir elementtir)

Water is a colourless liquid                                         (Su renksiz bir sıvıdır)
İngilizcede (-less) son eki olumsuz ve veya sıfatlaştırıcı son eklerdendir.

Hydrogen is a colourless gas                                      (Hidrojen renksiz bir sıvıdır)

Tungsten is a rare element                                         (Tungsten nadir bi elementtir)



bacteria                               : bakteriler
chapter                                : bölüm
colourless                           : renksiz
dictionary                           : szölük
confession                         : itiraf
experimenet                     : deney
gold                                       : altın
guarantee                          : altın
interesting                         : ilginç
living                                     : yaşayan
liquid                                    : sıvı
phosphorus                       : fosfor
poisonous                          : zehirli
precious                              : değerli
preparation                       : hazırlık
rare                                       : nadir
reible                                    : güvenilir
statiment                            : ifade
success                                : başarı
successful                           : başarılı
summary                            : özet
unespected                       : umulmadık


The identified        +        am, is, are        +       prepositional phrase
                   (Tanımlanan)                    was, were                       (edat takımı)

Kelimeler arasında yer, zaman, oluş, nitelik veya nicelik olarak bağlantı kuran kelime veya eklere edat denir.
Edat takımı;
İngilizceden Türkçeye, Türkçeden İngilizceye bir edat takımı kurarken genel olarak doğrudan sondan başa doğru geliriz. İngilizceden Türkçeye bir edat takımı kurarken bu genel yol bir tek spesifik yol olarak karşımıza çıkar yani İngilizce Türkçe bir edat takımı kurarken doğrudan sondan başa doğru geliriz. Türkçe İngilizce bir edat takımı kurarken ise Türkçedeki edat takımının ters simetriğini alıp sondan başa doğru gelmek veya Türkçedeki edat takımının son vurgusuna soru sorarak İngilizce baştan sona doğru gitmek şeklinde birbirini %100 sağlayan kendileri de %100’lük 2 yol vardır.



 


-          de, da           (olan, bulunan)
-          deki, daki    (olan, bulunan)
-          içinde           (olan, bulunan)
-          içindeki        (olan, bulunan)

(in) edatı standart kullanımda çok büyük sınırlı veya sınırsız olanların anlatımında kullanılır. Subjektif veya özel kullanımda çok küçük sınırlı olanların anlatımında da kullanılır. Anlamlarının hepsi içindelik anlamına gönderme yapar veya o anlamda kullanılır.

The employer is (at) the office         (işveren ofistedir)


 


-          de, da           (olan, bulunan)
-          deki, daki    (olan, bulunan)

(at) edatı standart kullanımda (in) edatının standart kullanımına göre daha küçük sınırlı alanların anlatımında kullanılır. Subjektif veya özel kullanımda baş son, aşama, basamak, safha gibi soyut durumların anlatılmasında kullanılır. Anlamlarının hepsi de, da, deki, daki anlamlarına atıfta bulunur.

The explanation is (at) the end                                 (Açıklama sondadır)

The machine is (in) the factory                                  (Makine fabrikadadır)

Substance is (in) the test tube                                   (Madde test tüpündedir)

Türkçedeki bir edat takımını edat takımı yapan 2 asal unsur vardır. 1. Asal unsur edat takımına ismini veren edat asal unsurudur. 2 asal unsur kelime veya kelime grubu şeklinde isim veya isim formu maksimum zamir kullanımıdır. Bir edat sol veya sağ tarafına isim veya zamir dışında hiçbir gramatik forrmu tek başına asal unsur olarak (asla, kesinlikle) alamaz.
The answer is in the bank                                           (Cevap kitaptadır)
       (naun)          (pre+naun)        (in of bank kullanımı kesinlikle yanlıştır)

İngilizcede 2 edat, edat kullanımı olarak asla yan yana getirilemez.

The shop is (on) the corner   (Dükkan köşededir)


 


-          de, da           (ki)
-          üzerinde     (ki)

(on) edatı standart kullanımda fiziksel temas durumlarının anlatılmasında ve/veya kesin yer bildiren olarak kullanılır. Subjektif veya özel kullanımında about edatıyla aynı konbinasyonel anlamında hakkında veya hakkındaki anlamlarında kullanılır. Anlamlarının hepsi (standart anlamlarında) üzerindeki anlamına gönderme yapar.

                                               y      z                                    x = in the corner

                               x              y      z                                    y = on the corner

                y             y              y      z                                    z = at the corner
                z              z              z
köşe

The building is (in) the other side                             (Bina diğer taraftadır)

The test tubes are on my table                                 (Test tüpleri masamdadır)

My         : benim                (1. Tekil)
Your      : senin                  (2. Tekil)
His          : onun (erkek)   (3. Tekil)
Her        : onun (kadın)   (3. Tekil)
its           : onun (cinsiyeti belli olmayan)

our         : bizim                   (1. Çoğul)
your      : sizin                     (2. Çoğul)
their      : onların               (3. Çoğul)

Summary is at the end                                                 (Özet sondadır)

Papers are on my table                                                (Kağıtlar masamdadır)
                       
Buildings are (in) centre                                              (Binalar merkezdedir)
                         (on)
                          (at)
Worker are (in) the factory                                         (İşçiler fabrikadadır)
                       (at)

The chapters are at the end                                       (Bölümler sonundadır)

The factories are outside town                                 (Fabrikalar şehir dışındadır)

The substances are in the liquid                                (Maddeler sıvıdadır)

The liquids are in the test tubes                               (Sıvılar test tüplerindedir)

İngilizcede 2 kelimeden oluşan tekli bileşik isim kullanımları çoğul yapılacaksa çoğulluk 2. kelimenin sonuna son harfine göre (% 90 genel çoğulluğa göre) verilir. Kalıp kullanımları bu durumun istisnasıdır.

The reports are (from) the employers         (Raporlar işverenlerdendir)


 


-          -den, -dan 
-          -den, -dan olan
-          -den, -dan gelen

The answers are on this paper                                  (Cevaplar kağıttadır)

Türkçede bir işaret sıfatı önünde nitelediği kelime, tekil olduğu durumda da, çoğul olduğu durumda da tekil form veya görüntü üzerine kurulu olmasına rağmen İngilizcede bir işaret sıfatı önündeki nitelediği kelime tekil olduğunda tekil, çoğul olduğu durumda çoğul form veya görüntü üzerine kurulur.


Bu kitaplar                          these book

Buna göre;
(o) veya (şu) anlamında önündeki nitelediği kelimenin tekilliğine göre that, çoğulluğuna göre those
İngilizcede işaret sıfatı olarak kullanılırlar.

Bu          : this (tekil), these (çoğul)
O, şu     : that (tekil), those (çoğul)

The statements are in this report                            (İfadeler bu rapordadır)

In this report                     (bu raporda)                      (çok sayfalı tek rapor)
                               On this report                   (bu raporda)                      (tek sayfalı tek rapor)
                               In these rreports             (bu raporlarda)                 (çok sayfalı birden fazla rapor)
                               On these reports             (bu raporlarda)                 (tek sayfalı birden fazla rapor)
The bacteria are in the tissue                                    (bakteriler dokudaır)

Lime is in the soil                                                            (Kireç topraktadır)


Glossary;

bacteria                               : bakteriler
chapter                                : bölüm
end                                       : son
explanation                       : açıklama
factory                                 : fabrika
lime                                       : kireç
liquid                                    : sıvı
other                                    : diğer
outside                                : dışında
report                                  : rapor
statement                          : ifade
soil                                         : toprak
substance                           : madde
summary                            : özet
test tube                             : test tüpü
tissue                                   : doku
preposition                        : edat
employer                            : işveren
answer                                : cevap

Hiç yorum yok:

Habitat Fragmentation

R e s ea r c h e rs   in   the   fi e ld   of   c ons e r v a tion   biolo g y   who   stu d y   f a c tors   su c h   a s   urb a n d e v e...